Bu rejimlerin korktukları tek şey ve dolayısıyla yenilebilecekleri tek yol gerçek devrimci faaliyettir. Bu tür devrimci pratikler bölgedeki ve dünyadaki kitleleri uyandıracaktır. Bu koşullar gerçekleştiğinde, gerici tiranların ve Siyonist rejimin kaderi mühürlenecek ve zafer kaçınılmaz hale gelecektir.
Immanuel Kant ve Georg Wilhelm Friedrich Hegel ile başlayıp Emmanuel Levinas ve Slavoj Zizek ile devam eden süreçte bizler, Oryantalistlerin deşifre etmekle görevlendirildiği tuhaflıklar, eşyalar ve bilgi nesneleriyiz sadece. Bu nedenle, on binlercemizin İsrail ya da ABD ve Avrupalı müttefikleri tarafından öldürülmesi, Avrupalı filozofların zihninde en ufak bir duraksamaya bile yol açmıyor.
"Roket motorlarının ve ilgili teknolojinin gelişmesiyle, Fatih-110'a dayanan bu yeni varyantlar zaman içinde menzillerini artırdı. Fatih-313 500 km'ye, Zülfikar 700 km'ye, Dezful 1.000 km'ye ve son olarak da Hayber Şiken1.450 km'ye vardı."
Ancak işler Hamas'ın tam bir yenilgisi yönünde ilerlerse, kapsamlı bir savaşa gireceğiz. Ayrıca Filistinlilerin sınır dışı edilmesine de karşıyız ve eğer bu iki ilke ihlal edilir, sınır dışı edilme ya da Direnişin yenilgiye uğratılması tehlikesi doğarsa, bölgesel bir savaşa dönüşse bile topyekûn savaşa gireceğiz. Zira Filistin Direnişinin yenilmesi Filistin davasının da kaybedilmesi demektir.
Spekülasyon tuzağına düşmek istemiyoruz ve söyleyebileceğimiz tek şey, özellikle Gazze Şeridi'ndeki büyük zaferin ve Süleymani'nin danışmanı ve Lübnan, Batı Şeria, Gazze Şeridi, Irak ve belki de Yemen'deki direnişi silahlandırma konusunda en önde gelen İranlı yetkililerden biri olan Şehit Seyyid Razi El Musevi suikastının ardından gerçekleşeceği için, bu konuşmanın yeni şeylerle dolu olacağıdır.
"Burkan 10 km'ye kadar menzile sahip olup 100 kg ile 500 kg arasında değişebilen ağırlığa sahip patlayıcı başlığıyla dikkat çekiyor. Roket, çarpma noktasından itibaren 150 metrelik bir yarıçap içerisinde geniş çaplı bir yıkıma neden olabiliyor. 2016’da Hizbullah'ın elinde yüzlerce Burkan roketi bulunuyordu ve her bir roketin maliyeti de 300 ila 400 dolar arasında değişiyordu. Etkisi büyük, fiyatı ucuz bir silah. Bugün Hizbullah'ın cephaneliğinde bu tür roketlerden muhtemelen binlercesinin bulunduğunu tahmin ediyoruz."
2006 yılında örgütün elinde sadece 15,000-20,000 civarında çoğunlukla güdümsüz Katyuşa roketi vardı. 33 Gün Savaşı’nda İsrail’e bu roketlerin yaklaşık 4,000 tanesi fırlatıldı. O zamandan bu yana önemli gelişmeler yaşandı. Öncelikle, bilgi sahibi kaynakların Amwaj.media'ya açıkladığına göre Hizbullah'ın elindeki füze-roket sayısı 160,000'i geçmiş durumda.