Eski İranlı diplomat Amir Musavi, 12 Ağustos 2025'te Dijlah TV'de (Irak) verdiği bir röportajda, İran'ın en üst seviyede İsrail ile "büyük bir çatışmaya" hazırlandığını ve İmam Hamaney'in fetvasını değiştirip nükleer silah arayışına girmesi için iç ve dış kaynaklı baskı altında olduğunu söyledi.
24.12.2024
8.02.2024
15.01.2024
19.01.2023
25.08.2022
23.06.2022
"Ben de sizin gibi onların da bazı darbeler aldıklarını duyuyorum! İşte gemileri hedef alınıyor ve havaya uçuyor! Bazen yangın çıktığını duyuyoruz. Bazen bir fabrikanın bir yerde patladığını, başka yerlerde başka şeyler olduğunu duyuyoruz filan. Eh bizim de Allah’ımız var sonuçta!"
Akıl sağlığınızı koruyun! Bu gemiye yapılacak herhangi bir saldırı, İsrail'i sona erdirecek savaşın başlangıcı olacaktır. Bu [saldırı] bir (İsrail) gaz platformuna (veya benzeri bir şeye) misillemeyle sonuçlanacak bir şey değil. Bunun başlangıcı olacağı şey…
Merhum Ahmed Cibril başlangıçta komünist eğilimliydi ve Filistinliler arasında komünizm eğitmeniydi, ancak İran Devrimi ile onun içinde de bir devrim baş gösterdi ve İslam'a döndü. Ben onun bir Şii olduğuna inanıyorum. Arafat'a yakın olduğu anlaşılan bir grup âlime, "Ben Müslüman oldum ama sizin İslam’ınızla değil, İmam Humeyni'nin İslam'ı ile" demişti.
O eşsiz bir kadın. Kocası İmad, kardeşi Zülfikar ve oğlu Cihad’ın hepsi şehid oldu. Gururla şunu diyor: "Oğlum Cihad’ı yıkayamadık!" O bize bunun nedenini söyleme cesaretine sahipti, ancak bizim bunu yazma cesaretimiz yok.
İkisi de suda şehid olmuştular ve su bedenlerini aynı noktaya getirmişti. Çok şaşırtıcı bir durumdu. Hüseyin'e “Bunu nasıl bildin?” diye sordum. Bana, “Önceki gece rüyamda Ekber Musayipur’u gördüm, bana esir alınmadıklarını ve şehid edildiklerini söyledi” dedi. “Yarın bu saatte döneceğim ve Sadıki de ertesi gün dönecek ” dedi diye de devam etti.
Cevşen-i Kebir çok popüler oldu, çünkü bu yakarış derin manevi, ibadî ve irfani anlamlara sahiptir. Bu dua yaygınlık kazandı ve Al-Manar TV kanalında güzel ve hüzünlü bir sesle sürekli okundu. O kadar ki, dua ilahi ve irfani manaları barındırdığı ve tek bir taifeye has kılınamayacak derinliği nedeniyle Hıristiyanlar tarafından da okunmaya başlandı.