Fuad İzadi: İran’daki Demokrasi, ABD’dekinden Çok Daha İyi

Fuad İzadi: İran’daki Demokrasi, ABD’dekinden Çok Daha İyi
"Biz Amerika Birleşik Devletleri gibi 2 adaya değil, 8 adaya sahibiz. Bizim adaylarımız finansman için en üstteki, en zengin yüzde 1’e gidip dilenmiyor, bizim böyle bir sorunumuz yok çünkü medya, adaylara bedava erişim sağlıyor."

Press TV
 

Press TV, Tahran Üniversitesi öğretim üyesi Fuad İzadi ile bir röportaj gerçekleştirdi.


Aşağıda bu röportajın yaklaşık bir çözümlemesi sunulmaktadır. 

Press TV: Lütfen bize perspektifinizi anlatın. Washington'daki konuğumuz, İran'da sistemi desteklemeyenlerin ve destekleyenlerin olduğunu söyledi. Fakat sizce, insanlar oy verdikleri zaman bu daha ziyade sistemin kendisi için oy vermek anlamına, sistemin dürüstlüğüne ve verdikleri oyun sayılacağına inandıkları anlamına gelmez mi?

İzadi: Evet, biz konuşurken, Tahran otoyolunda bir takside oturuyoruz ve halkın yarısı Dr. [Hasan] Ruhani'nin (İran'ın yeni seçilen cumhurbaşkanı) zaferini kutluyor gibi görünüyor. 

Benim evimle stüdyo arasındaki mesafe yaklaşık 20 dakika, fakat yaklaşık 50 dakikadır araçtayız ve stüdyodan uzaktayız, bu yüzden orada bulunamadığım için özür diliyorum.

Bence seçimler hakkında hatırlamamız gereken şey, İran halkının ülkelerini yöneten sistemi kabul ettiğidir. BBC Farsça'dan, Voice of America (VOA) Farsça'dan (Amerika'nın Sesi Radyosu) seçimi boykot çağrıları duyduk. 

Son haftalarda ABD hükümeti ve İngiliz hükümeti ile bağlantılı bütün medya kuruluşları, farklı araçlarla, farklı kelimelerle ve farklı programlamalarla, İran halkından seçimlere katılmamasını istedi. Bu gece gördüğümüz şey ise İran halkının ABD hükümetinin ve İngiliz hükümetinin İran'ın içişlerine karışmasına büyük bir “hayır” demesidir.

İnsanlar kutlama yapıyor ve bu kutlama olanları ortaya koyuyor; insanlar gelip oy verme ve halktan katılmamasını isteyen herkese hayır deme anlamında insanların sistemden memnun olduğunu gösteriyor. Ben bunun hatırlanması gereken büyük bir nokta olduğunu düşünüyorum.

Press TV: Boston'daki konuğumuz Bay [Jim] Walsh, VOA gibi bir kanalın insanlara oy vermeme çağrısı yapmasına şaşıracağını söyledi.  

İzadi:  Maalesef İran'a, burada sahip olduğumuz demokrasiyi görmek istemeyen gözlüklerle bakan bir çok gazeteci ve sözde İran uzmanı bulunuyor.

Son seçimlerde pek çok sözde uzman vardı, bunlar hükümeti seçimlere hile karıştırmakla suçluyor ve Jim'in söylediği gibi, kimse Ruhani'nin kazanmasını beklemiyordu.

Eğer hükümet hile yapacak olsaydı, hile yapacak türden bir hükümet olsaydı, tam şimdi yapardı, Ruhani'nin yüzde 51 değil, yüzde 30 veya 35 oranında oy aldığını söylerdi. Kamuoyu yoklamaları da bunu gösteriyordu ve kimse hükümeti sorgulamazdı.

Bu yüzden bence Batılı sözde uzmanların, İran İslam Cumhuriyeti'nde gerçek bir demokrasi olduğunu anlamalarının zamanı geldi. Ve bu sözde uzmanların kendi hükümetleriyle konuşarak, İran halkına karşı yasadışı yaptırımları durdurmalarını istemeleri de gerekiyor.

Biz konuşurken sokaklarda kutlama yapan bu insanlar, aynı zamanda İran'da demokrasi olmadığı miti nedeniyle yasadışı yaptırımlara maruz kalan insanlar. Nükleer program hayli popüler olduğu için yaptırıma maruz kalıyorlar.
 

Eğer gidip Ruhani'nin kazanmasını kutlayan bu insanlarla konuşursanız, sizlere İran'ın nükleer programından gurur duyduklarını, bu hükümetin halka getirdiği kazanımlardan gurur duyduklarını söylerler.


Batı'daki bu sözde uzmanlar ve hükümetler bunu anlamalıdır ve İsrail lobisine ABD dış politikasına karışmamasını söylemeli, ABD hükümeti yetkililerinin istedikleri şeye karar vermek için ellerinin serbest kalmasını istemelidirler.  

Bunun yerine İran'ı farklı şeylerle suçluyorlar ve sonuçları görüyorsunuz. 

Press TV: Bay İzadi, Boston'daki konuğumuz kimsenin sivil bir nükleer programla sorununun olmadığını söyledi. Fakat sorunun en önemli noktası da bu değil mi? Bildiğim kadarıyla hiç kimse, İran'ın sivil bir nükleer programdan başka bir şeyi olduğunu söyleyemedi.  
 

İzadi: Eminim ki Jim ABD Kongresi'nde olanları takip ediyordur ve İsrail lobisinin ABD Kongresi'ni işgal ettiğini de biliyordur. ABD Kongresi'nden son yıllarda çıkan yasalara bir bakın.

Ve bu yasadışı yaptırımların temel olarak nükleer programla hiçbir ilgisi yok. İran'ın Filistin meselesine yönelik politikalarından bahsediyorlar. İnsan hakları meselelerinden bahsediyorlar. İnsanların nelerden bahsettiklerini, neler konuştuklarını ve ne şarkıları söylediklerini görmek için Tahran sokaklarında olmaları gerekir.

Bu yüzden, İran hükümetinin bir yerlerde küçük bir şeyleri esnetse, sorunların çözüleceği yönündeki argümanı kabul etmiyorum.
 

Başkanlığı kazanan kişinin, Dr. Ruhani'nin, sorunların başladığı zamanlarda yıllar boyunca İran'ın nükleer müzakerecisi olduğunu biliyorsunuz. Ilımlı bir kişi olmasına rağmen Batı'dan aldığı cevap her zaman hayır oldu. Neler olduğunu iyi anlamamız gerekiyor.
 

Nükleer mesele, İran'a siyasi ve ekonomik yönden baskı yapmak için bir bahanedir. Örneğin Ulusal İstihbarat başkanı James Clapper gibi biri Nisan ayında ABD Senatosu'nda, İran hükümetinin nükleer silah yapma kararı verdiğinden emin olmadığını söyledi.  

Ve pek çok İranlı kendi kendisine, eğer o bundan emin değilse neden İranlıların bu kadar çok yaptırıma maruz kaldığını soruyor.

[Binaya geldim, telefonu kapatacağım, sonra sizin katınıza çıkıp sizi göreceğim.]

Press TV: Kısaca fikrinizi soracağım. Umarım Bay Walsh'un yorum yaptığı argümanı takip edebilmişsinizdir.

İzadi: Sadece asansördeyken söylenenleri duyamadım. İran seçimlerinden bahsediyoruz ve Anayasayı Koruma Konseyi'yle ilgili yorumu duydum.

Anayasayı Koruma Konseyi'nin rolü hakkında farklı yorumlar var, fakat nüfusun yüzde 73'ü seçime katıldığı zaman, ki onlar Konsey'in süreci yürüttüğünü biliyorlar… Bu İran halkını ve İran istihbaratını, orada demokrasinin olup olmadığı konusunda bir şeyler söyleyerek hakir görmek anlamına geliyor.

Sözde İran uzmanları, İran halkına sistemlerinin nasıl işlemesi gerektiği konusunda fikir dikte edemezler. Biz bunu Şah döneminde yaşadık, Amerikalıları İran'dan çıkardık çünkü bu sistemi sevmiyorduk. İşte bu yüzden bir devrim yaşadık, bu bir halk devrimiydi ve Amerika'nın İran'ın iç işlerine karışmasına son verdi.

[ABD Siyasi İşler Bakan Yardımcısı] Wendy Sherman gibi bakan yardımcıları bize sistemin demokratik olup olmadığını söylerken boş boş oturacak değiliz. Biz Amerika Birleşik Devletleri gibi 2 adaya değil, 8 adaya sahibiz.  Bizim adaylarımız finansman için en üstteki, en zengin yüzde 1'e gidip dilenmiyor, bizim böyle bir sorunumuz yok çünkü medya, adaylara bedava erişim sağlıyor – ve bunun başka birçok nedeni de var ama zamanımız yok. 

Dolayısıyla buradaki demokrasi, ABD'deki demokrasiden çok daha iyi ve bu konuda hiçbir şüphemiz yok. Eğer şüpheniz varsa insanlara, sokaktaki İranlılara sorun. Onlar size söyleyecektir.
 

medyasafak.com