İran’ın Fettah hipersonik füzesi tüm oyunun kurallarını değiştirdi / General Hacızade: Dünyanın bu teknolojiye sahip 4 ülkesinden biriyiz

Alwaght

Washington ve Tel Avivli yetkililer İran'ın gizli balistik füzesi Hürremşehr-4'ünün şokunu henüz üzerlerinden atamamışken yaşarken, Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) yeni askeri sürprizini açıklayarak düşmanlarını daha da şaşırttı.

DMO'nun stratejik başarılarının sonuncusu olan Fettah hipersonik füzesi Salı günü Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi, DMO Komutanı General Hüseyin Selami ve DMO Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı General Emirali Hacızade'nin katıldığı bir törenle tanıtıldı.

General Hacızade geçen yıl Kasım ayında 'İran'ın füze teknolojisinin babası' General Hassan Tehrani Mukaddem'in şehadet yıldönümünde konuşmuş, İran'ın hipersonik bir füze geliştirdiği haberini vermiş ve bu silahın iç ve dış uzayda manevra yapabileceğini söylemişti.

"Bu füze, savunma kalkanlarını delebilir ve önümüzdeki onlarca yıl içinde buna karşı koyacak bir teknolojinin geliştirileceğini sanmıyorum" diyen general, yerli imkânlarla geliştirilen ve oyunun kurallarını değiştiren bu silahla ilgili olarak şunları kaydetmişti: "Bu füze düşman hava savunma sistemlerini hedef alıyor ve füze teknolojisinde büyük bir nesil atılımına işaret ediyor."

Fettah'ın Yetenekleri

Hâlihazırda küresel çapta geliştirilen en güçlü füzelerden biri olarak kabul edilen hipersonik füzeler, sahiplerinin topraklarına yönelik tehditleri ortadan kaldırmasına olanak tanıyan birçok kabiliyete sahiptir. Fettah füzesi aynı zamanda İran'ı bölgedeki diğer askeri güçlerden üstün kılan benzersiz özelliklere de sahip.

Açılış töreninde General Hacızadeh ayrıca şunları kaydetti:

"Bugün tanıtılan bu füzenin dünyada eşi benzeri yoktur. İran bu teknolojiye sahip dört ülkeden biri haline geldi… Fettah füzesinin teknolojisine karşı koyacak bir füze savunma sistemi bulunmamaktadır. Tank, gemi, uçak gibi diğer silahlar için karşı silahlar varken Fettah füzesi farklı yönlerde ve yüksekliklerde hareket etmesi nedeniyle hiçbir füze tarafından imha edilemiyor. Füzesavar silahlar belli bir vektöre göre hareket ediyor ve bu vektörün hızı elbette hipersonik bir füzenin hızından daha düşük."

İran'ın hipersonik füzesinin mach 13 hızında olduğuna işaret eden general şöyle devam etti: "Bu hıza sahip bir füzeye karşı koymak imkânsızdır. Ayrıca bu füzenin menzili 1.400 kilometre olarak belirlendi ve hedefi tam isabetle vuruyor. Öte yandan bu alandaki faaliyetlerimiz bu füzenin üretimiyle de sona ermiyor. Hiçbir düşmanın İran'a saldırmayı aklından bile geçirmemesi için bu yolda ilerlemeyi sürdüreceğiz."

Mach 1'in sonik hız (ses hızı) olarak adlandırılan saatte 1234 kilometrelik sürate eşit olması dikkat çekicidir. Bu ise Fettah’ın sonik hızdan 13 kat daha yüksek bir hızla düşman hedefine ateşlenebileceği anlamına geliyor.

Ayrıca, onlarca yıllık teknoloji garantisi, yeni nesil katı yakıt kullanımı ve konik harp başlığı yeni tanıtılan füzenin diğer özellikleridir. İkinci kademede hareketli bir burna sahip katı yakıtlı bir iticiye sahip olması nedeniyle, çok yüksek hızlara ulaşma ve her türlü düşman hava savunma sistemini atlatmak için dış ve iç alanlarda çeşitli manevralar yapma yeteneğine sahiptir. THAAD, Patriot ve Aegis dâhil olmak üzere en gelişmiş Amerikan anti-balistik sistemleri ve Demir Kubbe, Davud’un Sapanı, Arrow ve Barak gibi bunların tüm Siyonist muadilleri, Fettah hipersonik füzesi karşısında etkisizdir.

Ses hızından beş kat daha hızlı uçan, karmaşık ve farklı uçuş rotalarına sahip olan hipersonik füzeler ciddi bir tehdit olarak görülmekte ve bu özellikleri önlenmelerini zorlaştırmaktadır. Bu özellikleri göz önüne alındığında yeni füze İran'ın düşmanları için endişe verici bir tehdit oluşturuyor.

İran geçen yıl hipersonik teknolojisinden bahsettiğinde ABD ve Avrupa, Tahran'ın bu teknolojiyi geliştiremeyeceğini ve İsrail rejimi ile Arap ülkelerine, kendilerine karşı harekete geçmek isterlerse misilleme yapabilecekleri güçlü füzelere sahip olduğu mesajını vermek için blöf yaptığını iddia etmişti. Ancak füze tanıtımı İran'ın verdiği sözün boş olmadığını ve dünyanın İslam Cumhuriyeti'nin gücünü kabul etmesi gerektiğini kanıtladı.

Sadece Rusya, Çin ve ABD seyir ve balistik füze üretme teknolojisine sahipti ve İran artık bu kabiliyete sahip dördüncü ülkedir. Bu, Batı'nın ve bölgedeki yardakçılarının ağır siyasi ve medyatik baskılarıyla karşı karşıya olan İslam Cumhuriyeti için bir zaferdir.

Hipersonik füzeler savaş dengelerini değiştirebilecek kapasitededir. Hipersonik, ses hızının 5 ila 25 katı hızla hareket eden füze ya da mermilere denir ve bu hızdaki bir mermi sadece bir saniyede 2 ila 8 kilometre arasında yol alır.

Ülkenin caydırıcılığının artırılması

İran son yıllarda füze üretiminde önemli ilerlemeler kaydetti ve uzun menzilli füzelerden son hipersonik füzeye kadar her şey Tahran'ın Batı'nın ağır yaptırımları altında olmasına rağmen kendi bilim adamları sayesinde yabancı versiyonlara rakip, tamamen yerli silahlar geliştirdiğinin kanıtı niteliğinde.

İran şu ana kadar füzelerinin menzilini 2,000 kilometrede tuttu ve bu menzil ülkenin savunma stratejisine uygun olarak belirlenmiştir. Bilim adamları istedikleri takdirde kısa sürede her türlü füzeyi üretebilecek kapasitededir. Diğer bir deyişle, İran'ın ulusal çıkarlarına yönelik tehditlerin seviyesi arttıkça, İran'ın düşmana karşı caydırıcılık kabiliyeti de aynı ölçüde artacaktır.

Son on yıldan bu yana füzeleriyle bölgede güç dengesi yaratmayı başaran İran'ın, hipersonik füzeler geliştirmesi bu caydırıcılığı birkaç kat artıracaktır.

Tel Aviv ve Washington için yeni kâbus

İran, toprak bütünlüğüne yönelik Amerikan ve İsrail tehditlerinin son aylarda arttığı bir dönemde hipersonik füzesini tanıttı. Başka bir deyişle bu tanıtım, düşmanlara bundan böyle Tahran'a karşı herhangi bir eylemde bulunurken tüm boyutları göz önünde bulundurmaları gerektiği yönünde bir uyarı niteliği taşıyor.

Kuşkusuz İran'ın caydırıcılık kabiliyeti öncelikle dış tehditlere, özellikle de İsrail'e karşı güvenliğine ve toprak bütünlüğüne hizmet etmektedir ve hipersonik gelişim de bunun bir istisnası değildir. Bu füzelerin İsrail rejimine 10 dakikadan daha kısa bir sürede ulaşabilmesi, bu korkunç silahı etkisiz hale getirmek için hiçbir şeyi olmayan İsrailli liderler için korkunç bir kâbus anlamına gelmektedir. İsrail'in güvenlik duvarını zedelemenin yanı sıra bu mesele, Arap ülkeleriyle normalleşme için perde arkasında yürütülen müzakerelerde İsrail'in elini zayıflatıyor. Ne de olsa Tel Aviv'in Arap liderleri normalleşme sürecine katılmaya ikna etmek için kullandığı en önemli kozlardan biri savunma kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olmaktı ve bugünlerde ise Arap liderler için İsrail rejiminin kendi güvenliğini bile koruyamadığı aşikâr hale geldi.

Washington ve Tel Aviv'in İran önderliğindeki Direniş Ekseni'nin füze ve insansız hava araçlarına karşı Arap finansmanıyla entegre bir bölgesel hava savunma sistemi geliştirme planları vardı ancak son Fettah füzesi bu projeyi de fiilen çökertmiş oldu.

Çeviri: Medya Şafak