Suudi Arabistan’ın çoklu dinsel haritası / Şiilerin oranı yüzde 25

Suudi Arabistan’ın çoklu dinsel haritası / Şiilerin oranı yüzde 25
Uzun süre boyunca marjinalize edilen ve sayıları çoğu zaman olduğundan az görülen Suudi Arabistan Şiileri yaklaşık 4 milyon kişilik bir inananlar topluluğunu temsil etmektedirler (en iyi hazırlanmış rakamlara, Columbia Üniversitesi’nden Mickael Izady’ye göre yerel nüfusun %25’ine denk düşerler; Pewforum ise 2 ila 4 milyon, yani %12,5 ila %25 arasında bir değişkenlik vermektedir); ancak iki ayrı bölgeye yayılmışlardır.

 

 

Emmanuel Pène

 

 

Le Courrier du Maghreb et de l'Orient

 

 

Bu artık hiçbir gözlemci için sır değil: Suudi Arabistan, Ortadoğu'da İran'ın ve Şiiliğin etkisini sınırlamak için bir vekalet savaşı yürütüyor. Suudi krallığı bu şekilde Sünni ekseninin temel ülkesi olmak istiyor ve yapabildiği her yerde, İran'ın uydularına ve bağlaşıklarına karşı mücadele eden hükümetleri ve isyancıları destekliyor. Ancak Arabistan'ın kendisi de dinsel açıdan homojen bir toprak değildir ve İslam'ın tutucu ve muhafazakâr bir yorumu olan Vehhabiliğin siyasi ve dinsel olarak hakim olduğu krallığın bizzat kendisinin, pek çok dini akımı ve önemli bir Şii azınlığı barındırdığı anlaşılmaktadır.

 

Suudi Arabistan'da Sünniler nüfusun çoğunluğunu oluşturuyorlar (%52). Ağırlıklı olarak batıda (Yemen sınırından Ürdün sınırına kadar), kuzeyde, doğuda Fars Körfezi boyunca uzanan bazı bölgelerde ve bazı güneydoğu bölgelerinde yaşıyorlar. Sünnilik dört temel mezhepten oluşuyor: Hanefilik, Şafiilik, Malikilik ve Hanbelilik. Suudi nüfusu içerisinde bunlardan yalnızca son ikisi kalabalık bir şekilde temsil ediliyor (başka ülkelerden sınırdışı edilip gelmiş olanlar hariç). Kanun konusunda ahlakçı bir yaklaşımını öğütleyen bir doktrin olan Malikilik ağırlıklı olarak batıda, Fars Körfezi üzerinde ve güneydoğunun çöl bölgelerinde yaygın. Şafiilikten hadis ve sünnete katı bir bağlılığı ödünç almış olan Hanbelilik, içtihadi spekülasyonları reddediyor ve orijinal kutsal metinlere harfi harfine gönderme yapıyor. 18. yüzyılın sonlarından beri büyük ölçüde Vehhabilik tarafından emilmiş olan Hanbelilik, artık yalnızca krallığın kuzeyinde, yüksek Şammar arazilerinde ve Suriye ve Irak'ın güneyindeki çöl bölgelerinde takipçilere sahip.

 

18. yüzyılda ortaya çıkan ve Hanbeli Sünnilikten türemiş olan Vehhabilik ilk İslam'a geri dönüşü öğütleyip köklerin saflığını övüyor ve muhafazakâr Ortodoks anlamdaki yorumlardan farklılaşan her türlü Kuran ve Sünnet yorumunu reddediyor. Vehhabiler her türlü yenilenmeyi reddediyor ve mutlak bir dinsel püritenliği öğütlüyor. Öte yandan Vehhabi inancı her türlü "putperestliği" reddediyor ve bu temelde, put olarak görülen bütün arkeolojik, dinsel veya tarihsel mekanların yıkılmasını teşvik ediyor. İslam Devleti ve El Kaide gibi Selefi ve cihadçı gruplar, siyasi olarak Suudi monarşisine karşı olmalarına rağmen, İslam pratiklerini ve Müslüman toplum hakkındaki tasavvurlarını Vehhabilikten ödünç almışlardır.

 

Suudi Vehhabiliğinin özgünlüğü, en başından itibaren siyasi olanla dini olan arasındaki ittifakta yatmakadır. Nitekim 1744 yılında aşiret lideri Muhammed İbn Suud ile Muhammed bin Abdülvehhab (Vehhabiliğin kurucusu) arasında bir anlaşma imzalanmış, İbn Suud Vehhabi doktrinini koruma ve yayma taahhüdü verirken diğeri, yöneticiye “şeref ve güç” kazandırmak yoluyla onu koruma sözü vermişti. Bugün Vehhabilik temel olarak Suudi Arabistan'ın orta kısımlarında karşılık bulmaktadır, fakat taşıdığı devlet inancı karakteri, çıkış yerinin ötesinde de gelişmesine olanak vermiştir.

 

Uzun süre boyunca marjinalize edilen ve sayıları çoğu zaman olduğundan az görülen Suudi Arabistan Şiileri yaklaşık 4 milyon kişilik bir inananlar topluluğunu temsil etmektedirler (en iyi hazırlanmış rakamlara, Columbia Üniversitesi'nden Mickael Izady'ye göre yerel nüfusun %25'ine denk düşerler; Pewforum ise 2 ila 4 milyon, yani %12,5 ila %25 arasında bir değişkenlik vermektedir); ancak iki ayrı bölgeye yayılmışlardır.

 

Bir yandan kuzeydoğuda, Kuveyt sınırı ile Birleşik Arap Emirlikleri sınırı arasında, Dammam'ın etrafındaki bölgenin büyük bir kısmında, Şiiliğin İran'dakine yakın olan ana akımından 12 İmamcı Şiiler yaşıyor. Diğer yandan güneydoğuda, Yemen sınırı yakınlarında Şiiliğin iki öteki kolundan olan Zeydiler ve İsmaililier, Yemen'in kuzeyinde bulunan, Necran, Abha ve Şaruran (çöl şehri) etrafındaki bir bölgede yaşıyor. Bu bölge şu aralar, Yemen'de Husi isyancılarla Suudi Arabistan'ın öncülük ettiği Sünni Arap ülkeleri koalisyonu arasındaki savaş nedeniyle önemli gerilimlere tanıklık ediyor. Bu gerilimler, sınıra yakın olan çok sayıda köyün boşaltılmasına yol açtı.

 

Eğer bu tabloya Suudi Arabistan'daki, farklı inançlardan 10 milyon kişiden oluşan, göç etmiş sürgünler nüfusunu da eklersek, Suudi krallığının dinsel anlamda homojen olmaktan epey uzak olduğunu görürüz.

 

Her ne kadar yerel nüfusun kendisini bütünüyle İslam'la tanımladığı doğruysa da, ülkede bir kısmı birbirinden çok farklı ve büyük zıtlıklar içinde olan pek çok düşünce okulu bir arada bulunmaktadır.

 

Günümüzün bölgesel bağlamında, uzun süredir görmezden gelinen Şiilerin varlığı, Suudi iktidarı için tarihsel rakibi İran'la ilişkilendirdiği bir tehlike meydana getiriyor.

 

 

Fransızcadan çev: Selim Sezer

 

www.medyasafak.net