A. Atvan: Arap Birliği, Suriye'nin Yıkımından Sorumludur

A. Atvan: Arap Birliği, Suriye'nin Yıkımından Sorumludur
"Bu dışişleri bakanları, komplolarla kan denizine boğdukları, vatanlarını parçalayarak etnik, dini ve iç savaşlara sürükledikleri Suriye ve diğer Arap halklarının öfkelerinin altından nasıl kalkacaklarını tartışacaklar."

Arap Birliği, Suriye'nin Yıkımından Sorumludur

 

Abdulbari Atvan

 

Ray el Yevm

 

Arap Birliği en son, yokluğunu farkedip, genel sekreter yardımcısı Ahmet Bin Hali aracılığı ile, Cenevre-2 konferansına doğru giderken, Birleşmiş Milletler temsilcisi Lakhdar İbrahimi ile yapılan istişareler ışığında, Suriye krizini görüşmek üzere Arap Dışişleri Bakanlarını acil toplantıya çağırdığını duyurdu.

 

Birleşmiş Milletlerin genel toplantısını, duyduğu öfkeden dolayı boykot eden Suudi Dışişleri Bakanı Emir Suud Faysal'ın ülkesi, Güvenlik Konseyini, Suriye halkına zafer kazandırmada, Filistin sorununu çözmede ve bölgeyi kitle imha silahlarından arındırmada başarısız olmakla suçlayıp üyeliği reddetmişti. Aynı Emir Faysal'ın, aynı duruşa sahip olup, bahsedilen sorunları çözmede aynı başarısızlığı göstermekle kalmayıp daha da karmaşıklaştıran Arap Birliği'ni ve gelecek pazar günkü toplantısını da boykot etmesi gerekir.

 

Arap Birliği'nin başarısızlığı, benzer görevi gören uluslararası muadillerine göre daha tehlikelidir. Çünkü Arap devletlerini ve hükümetlerini temsil ederken, aynı zamanda yaşı da Birleşmiş Milletler'den daha fazladır.

 

Emir Suud Faysal'ın veya herhangi bir Arap dışişleri bakanının, başarısızlık itirafı ederek, Arap halklarına bir yük haline gelen bu birliğin siyasetinde ve pozisyonunda geri adım niteliğinde bir başlangıç olarak yorumlanabilecek şekilde toplantıyı boykot edeceğini düşünmüyoruz.

 

---

 

Arap Birliği, gelecek toplantıda dışişleri bakanları ile tartışmak istediği Suriye konusunda, şimdiye kadar aldığı tutum ve pozisyonlar bakımından, utanç verici ve uzun bir listeye sahip. Burada Filistin davasını işlemek istemiyoruz. Sebebi ise sadece gelecek Arap Birliği toplantısının gündemine bile dahil edilmemesi değil, bu konuda artık ekleyebileceğimiz bir sözümüzün olmamasındandır. Kendimizi tekrarlamak da istemiyoruz.

 

Bahsedilen başarısızlıkları şu şekilde özetleyebiliriz:

 

1- Arap Birliği, krizin başlangıcından bir kaç ay sonra, Suriye'nin üyeliğini dondurarak ülkeye siyasi ve ekonomik ablukalar uyguladı. Özellikle Körfez ülkeleri başta olmak üzere birçok devlet, başkentlerinde bulunan Suriyeli elçileri de kovarak Suriye elçiliklerini kapattı. Ve hemen hemen, muhalefeti Suriye halkının tek meşru temsilcisi olarak görmeye başladı.

 

Ve işte herkesin ''amcası'' olan Amerika Birleşik Devletleri, Suriye rejimi ve müttefiki İran ile müzakereler yürütüyor ve İran'a Cenevre konferansına katılması amacıyla yalvarıyor. Suriye rejiminin Dışişleri Bakanı Sayın Velid Muallim de işte burada en önemli konuşmalarından birini yaptı: ''Suriye rejiminin meşruluğu sarsılmadı, sarsılan varsa o da Arap Birliği'nin meşruiyetidir. Sadece sarsılmakla kalmayıp çökmüştür de.''

 

2- Arap Birliği ve Dış İşleri Bakanları, Suriye rejiminin haftalar içinde veya birkaç aya kalmaz devrileceği üzerine bahis oynadı. Rejim krizde 3. yılına yaklaşırken uluslararası siyasi ve medyatik kuşatmayı kırarak ortada sayılı gün diye bir şey bırakmamıştır.

 

3- Arap Birliği, Suriye'de askeri çözümü ve rejimin hızlı bir şekilde devrilmesi amacıyla silahlı muhalefetin modern silahlarla silahlandırılması seçeneklerini benimsedi. Ayaklanmanın militarizasyonunda doğrudan rol oynadı. Bu şekilde cihadçı gruplara, savaş sahasına girebilmeleri için yol açmış oldu. Ve şimdi, yaptıklarının sonuçları karşısında panikle çığlık atarken İbrahimi ile daha önce reddettiği siyasi çözümü görüşüyor.

 

4- Arap Birliği veya içinde etkin olan bazı dışişleri bakanları, Güvenlik Konseyini, Suriye konusunda hayalleri ve arzuları yönünde kararlar verdirtebilecekleri, ellerindeki bir araç gibi gördüler. Fakat Libya'daki rejimi deviren askeri müdahaleye benzer bir gelişme beklerlerken New York'tan hayal kırıklıkları ile döndüler. Daha önceden alışageldikleri gibi hesaplarında yanlışlar yaparak Rusya ve Çin'in çift veto duvarına çarptılar. Başarısızlıklarını kapatmak amacıyla Rusya'ya on milyarlarca dolar yatırım rüşveti ile geldiler, küçümsenerek döndüler.

 

5- Arap Birliği ve birliğe hegemonyasını dayatmış olan Körfez hükümetleri; askeri saldırıyı iptal edip Rusya ile Suriye'nin kimyasal silahsızlanması konusunda uzlaşıya varması ve İran ile diyaloga başlaması ile birlikte, gölgesi altında yaşadıkları Amerika Birleşik Devletleri'nden kuvvetlice tokat yediler. Arap hükümetlerinin dışişleri bakanlarının, bu uzlaşı ve diyalog girişimlerini televizyon üzerinden öğrenmeleri ise çok ironik!. Ne fikirleri alındı, ne de kendileri gelişmelerden haberdar edildi.

 

6- Hatta Sayın İbrahimi de, siyasetlerinden ve tutumlarından dolayı utanç duyarak, kendini Arap Birliğinden ve temsilciliğinden ayırıp, sadece Birleşmiş Milletlerin temsilcisi olduğunu söylemekle yetindi. İbrahimi Tahran'a gidip, İran hükümetine Cenevre-2 konferansına katılma davetinde bulunurken Arap devletlerden herhangi birine benzer bir davette bulunmayarak meydan okumuş oldu.

 

---

 

Arap Dışişleri Bakanları, hesaplarında yaptıkları yanlışları tekrar okuyup utanç verici başarısızlıklarını itiraf etmelidirler. Suriye halkına hayal satmaktan vazgeçmeliler. Yüz binden fazla ölüme sebep olan ve uygulanmaya devam edilen siyasi ve medya dezenformasyonlarının üzerindeki örtüyü kaldırmalılar.

 

Gelecek pazar günü bir araya gelecek olan bu bakanlar, Suriye krizini ve gelişmelerini değil, başarısızlıklarını tartışmak üzere toplanacaklar. Bu dışişleri bakanları,  komplolarla kan denizine boğdukları, vatanlarını parçalayarak etnik, dini ve iç savaşlara sürükledikleri Suriye ve diğer Arap halklarının öfkelerinin altından nasıl kalkacaklarını tartışacaklar.

 

Çev: Hasan Sivri

 

medyasafak.com