Sızan Pentagon belgeleri ABD’nin küresel nüfuzundaki azalmayı açığa çıkarıyor

Crescent International

Son haftalarda çevrimiçi olarak sızdırılan gizli Pentagon belgeleri, Washington'un küresel nüfuzunda keskin bir düşüş yaşandığını ortaya koyuyor.

Amerikan müesses nizamı bile bu gerçeği inkâr edemez.

Beyrut merkezli Al Mayadeen haber kanalı, Pentagon belgelerinin sızdırılmasından birkaç gün sonra, CIA Başkanı William Burns'ün Baker Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada, "ABD artık jeopolitik bloktaki tek büyük çocuk değil ve bizim masa başındaki konumumuzun da garantisi yok.” dediğini aktardı.

Burns'ün bu itirafı, ABD'nin, geleneksel etki alanındaki vasallarını stratejik jeopolitik hedefleriyle uyumlu hale getirmek için gereken kaldıraçlara artık sahip olmadığının açık bir göstergesidir.

Rejimleri yakın zamana kadar görev bilinciyle Washington'un emirlerine uyan iki ülkeyi, Mısır ve BAE'yi düşünün.

Sızıntılar, Mısır'daki Abdülfettah el-Sisi rejiminin Rusya'ya roket tedarik etmeyi planladığını ve bu işi Amerika'nın arkasından çevirdiğini ifşa ediyor.

El-Sisi gibi ilkesiz bir diktatörün, Amerika'nın arkasından ekstra para kazanmaya ve siyasi puan toplamaya çalışması şaşırtıcı değil. ABD'nin müttefiklerim dediği acımasız fırsatçı tiranlardan elbette böylesi bir davranış beklenebilir.

Bununla birlikte, açık olan şey, ABD'nin Sisi rejimine baskı yapma kapasitesinden yoksun olmasıdır.

Mısır'daki bir başka askeri darbe, Araplar arasındaki tek 'güvenilir' Amerikan müttefikini hiziplere ayıracaktır. Bu aynı zamanda Mısır'ın yasadışı siyonist rejimin iç çatışmalarla sarsıldığı işgal altındaki Filistin ile olan sınırını da istikrarsızlaştıracak.

Böyle bir gelişme aynı zamanda Rusya'nın müdahalesini teşvik edecek ve Washington'un emperyalist çıkarlarına düşman güçleri iktidara taşıyacak bir halk ayaklanmasını ateşleyebilecektir.

Bu koşullar, Sisi rejiminin ikili bir oyun oynaması için güvenli ortam sağlıyor.

Bu durumda, Sisi liderliğindeki diktatörlüğe karşı Batılı rejimlerin ekonomik baskı uygulaması bile zorlaşacaktır.

Mısır feci bir ekonomik durumla yüz yüze; yaptırımlar veya kredilerin durdurulması türünden ekonomik savaş araçları Sisi rejimini Çin'e daha çok yakınlaştırabilir veya rejimin çöküşüne yol açabilir.

Bu tür sonuçlar, Amerika'nın küresel duruşunu daha da karmaşık hale getirecektir.

El-Sisi ve yandaşları, iktidarda kalmalarının Siyonist İsrail'in bekası için hayati önem taşıdığını biliyor.

Bu nedenle, hiçbir Batılı siyasi elit İsrail'in stratejik çıkarlarından ödün vermeye ve Sisi'ye ciddi şekilde baskı yapmaya cesaret edemez.

Üstelik, birçok Batılı ülkenin ekonomik ve siyasi durumu da oldukça istikrarsız.

Bu nedenle Batılı siyasi seçkinler, kendi iç dinamikleri yüzünden, yani iktidarlarını tehlikeye atacağı için, kendilerini Siyonist lobinin baskısına maruz bırakmayı göze alamazlar.

BAE örneğinde de, Amerikan kaldıraçlarının önemli ölçüde zayıfladığı görülüyor.

ABD'nin, Rusya ile istihbari ve ekonomik işbirliğini sona erdirmesi için Abu Dabi'ye sunabileceği somut hiçbir şey yok.

BAE yöneticileri, Washington'ın rejimlerini devirme veya ekonomilerini etkileyecek yaptırımlar uygulama kabiliyetine sahip olmadığını anlıyor.

Küresel ekonomik koşullar oldukça değişken durumda ve Dubai, Batı’nın Batı Asya ve Kuzey Afrika'daki ekonomik faaliyetleri için önemli bir ticaret arteri haline geldi.

Batılı rejimler BAE'ye ekonomik olarak baskı uygularsa, Batı Asya ve Kuzey Afrika'daki kendi ekonomik ve lojistik konumlarını zedelemiş olacak.

Abu Dabi, Batılı ülkelere karşı oynayabileceği petrol fiyat kartına sahip olduğunun da farkında.

Mısır ve BAE gibi temelsiz rejimlerin Amerika'nın çıkarlarını hiçe sayacak siyasi irade göstermeleri, dünyanın önemli değişimlerden geçtiğinin işareti.

Çeviri: Medya Şafak