Lübnan: Hizbullah’a Saldırıların Arkasında Kim Var?

Lübnan: Hizbullah’a Saldırıların Arkasında Kim Var?
25 yıldan bu yana Hizbullah dünyanın birçok güçlü istihbarat ekibiyle savaş halindeydi. Bu istihbarat servisleri parti hakkında bilgi toplamak, buna ilaveten, partinin kadro ve liderliğine karşı suikastlar düzenlemek üzere hem sivil hem de askeri faaliyetlerini takip etmek için muazzam kaynak adadılar.

İbrahim el-Emin 

El Ahbar

25 yıldan bu yana Hizbullah dünyanın birçok güçlü istihbarat ekibiyle savaş halindeydi. Bu istihbarat servisleri parti hakkında bilgi toplamak, buna ilaveten, partinin kadro ve liderliğine karşı suikastlar düzenlemek üzere hem sivil hem de askeri faaliyetlerini takip etmek için muazzam kaynak adadılar.

İsrail bu çabalarda kilit rol oynadı. 2005'teki Refik Hariri suikastından sonra Hizbullah kendisine karşı en şiddetli kampanyaya maruz kaldı.  ABD'nin eski Lübnan elçisi Jeffrey Feltman Kongre önünde Washington'un partinin imajına zarar vermek için 500 milyon dolar harcadığını kabul etti.

Suriye huzursuzluğunun baş göstermesi ve Hizbullah'ın ülkedeki çatışmaya müdahalesine yönelik açık deklarasyonundan sonra bu kampanya partiye ve üyelerine karşı rövanş saldırılarına maruz kalabileceklerine dair artan tehditlerle şiddetlendi.

İlkin, Direniş'in Dahiye kalesi roketlerle bombalandı. Benzer saldırılar Baalbek ve Hermel'deki birçok kasaba ve köye yönelik olarak devam etti. Bunları, doruk noktası Dahiye'nin kalbindeki büyük Bir el-Abed patlaması olan,  Lübnan -Suriye ana otoyolu üzerindeki Hizbullah üyelerini hedefleyen yol kenarı bombaları izledi.  

Hizbullah aynı anda iki cephede savaşmaya zorlandığı gerçeğinden dolayı yüksek alarm vaziyetindedir. Bu, Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın partinin kadrosuna, başlıca düşmanları İsrail'e karşı gardlarını düşürmeksizin, Suriyeli ve Lübnanlı grupların her ikisinden de gelebilecek saldırılara hazırlıklı olmak zorunda olduklarını söylemesine sebep oldu.

Hizbullah Kuseyr'deki savaşa katıldığı akşam, aşağıdakileri içeren bir planı başlattı:

–Ülkenin kuzeyindeki Suriye muhalefeti tarafından tutulan Lübnanlı sivillerin öldürülmesini önlemek için bir dizi pratik adımlar atmak;

–Sınır bölgeleri dahil olmak üzere, Beyrut ve Güney Lübnan'da misillemelerin hedefi olabilecek bölgeleri güven altına almak.

Bu gün soru şudur: Direniş'e karşı bu tür bir macerayı kim tasarladı? Partinin tepkisini iyice düşünüp düşünmediklerini merak ediyorum.

Kim bu insanlar? Özgür Suriye Ordusu veya Selefi el Nusra Cephesi içinde gruplar mı? Kuzey'de ve Bekaa'da aktif olan Lübnan'daki cihadi unsurlar mı? Bir başka ajandaya hizmet eden ajanlar olarak kendi varlık sebeplerini terk etmiş Filistinliler olabilir mi?

Onlara Lübnan içinde kim yardım ediyor? İç Güvenlik Kuvvetleri (Gelecek Partisi'nden emir alır) bunun hakkında neler yapıyor? Onlar insanların güvenliği hakkında çok az ilgili görünürler ve ağırlıklı olarak Direniş hakkında bilgi toplamakla ilgilenirler.

Her halükarda Hizbullah, onların istihbarat kabiliyetinden fazlasını gerçekleştirerek dostlarına ve düşmanlarına sürpriz yaptı. Öyleyse, Direniş bu saldırıların arkasında kimin olduğunu açığa çıkartmak suretiyle bizi yeniden şaşırtacak mı?

medyasafak.com